TCMB’den likiditeye özgürlük dokunuşu

Birol BOZKURT

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), menkul kıymet tesisine ilişkin düzenlemeyi yürürlükten kaldırdı. Uygulama 2022 yılında bankaların döviz cinsi yükümlülüklerini azaltmak ve TL’nin değerini korumak için başlatılmıştı. TL mevduata dönüşüm oranında hedefi tutturamayan bankalar, ceza olarak tahvil satın almaya zorlanıyordu. Uzmanlar bu adımın bankalar için olumlu olduğu görüşünde.

TCMB’nin makroihtiyati çerçevede sadeleşmeye ilişkin duyurusunda, Merkez Bankası’nın, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde makroihtiyati politikaları sadeleştirmeye devam ettiği belirtildi. TCMB’den yapılan duyuruda, “6 Nisan 2024 tarihli basın duyurusunda, menkul kıymet tesisi düzenlemesine yönelik sadeleşme adımları duyurulmuş ve söz konusu düzenlemenin yakın zamanda sonlandırılmasının planlandığı açıklanmıştı. Resmi Gazete’de bugün yayımlanan tebliğ ile menkul kıymet tesisine ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır.” denildi.

Yabancı yatırımcının önü açılıyor

Bu değişiklik, bankaların zorunlu olarak devlet tahvili almak ve menkul kıymet tesis etmek zorunluluğunu ortadan kaldırırken bankaların daha fazla esnek hareket etmesinin önü açılmış oldu.

Bankaların zorunlu olarak devlet tahvili alması ve bu tür menkul kıymetleri tesis etmesi, likidite yönetimi ve risk yönetimi açısından önemli bir rol oynuyordu. Bu düzenlemenin kaldırılması ile bankaların kendi risk profillerine ve müşteri ihtiyaçlarına daha iyi uyacak şekilde yatırım yapma ve portföylerini yönetme yeteneklerinin artacağını söyleyen uzmanlar bu adımların yabancı yatırımcıların da önünü açacağını söylüyor.

“Bankalara sınırlı pozitif etkisi olur”

Menkul kıymet tesis düzenlemesinin kaldırılmasını DÜNYA’ya değerlendiren A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, “Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasına geçişten sonra KKM’ye geçişi hızlandırmak ve bankaların kredi büyümesini yavaşlatmak için uygulamaya alınan menkul kıymet tesis işlemleri TCMB’nin son düzenlemesi ile kaldırılmış oldu.

Geçtiğimiz yılki seçimlerin ardından değişen ekonomi politikaları ve faizlerin ulaştığı seviyeler uygulamaya ihtiyacı azaltmıştı. Bilindiği üzere ekonomi yönetiminin KKM’yi zaman içinde sonlandırma niyeti ve faizlerin ulaştığı seviyelerin kredi büyüme hızını daha da yavaşlatacağı beklentisi ile tahvil ve bono piyasasının normal işleyiş trendine dönmesini sağlama amacı uygulamanın sonlandırılmasını getiren temel dinamikler. Bankalar tarafında uygulamada oluşacak sadeliğin sınırlı da olsa pozitif etkisi söz konusu olacaktır” dedi.

“Normalleşme adımları yükselişe güç katıyor”

Bankacılık tarafında normalleşme adımlarının atılmaya devam edildiğini söyleyen İnfo Yatırım Satış ve Pazarlama Direktörü Sertaç Ekeke, “Özellikle uzun zamandır kafalarda soru işareti olan menkul kıymet tesisi konusunun kaldırılması hem banka bilançolarında bir rahatlamaya hem de minik bir faiz adamıyla yabancıya bir adım atmaya daha yarayacak diyebiliriz.

Son dönemde kar satışları ve düzeltme baskısı altında kalan bankacılık kağıtlarında bugün iştahlı bir hava olsa da 10.300 seviyesinin üzerinde tutunamayan endeksin düzeltme hareketine bir süre daha devam edeceğiz gibi gözüküyor. Aşağı kısımda 10.170 ve 10.000 seviyesine çekilmelerin alım fırsatı olduğu kısa bir dinlenme molası içerisinde bu tarz normalleşme adımları ana trend olan yükseliş açısından güç katması açısından önemli” ifadelerini kullandı.

KKM’de düşüş hızlandı

KKM’de düşüş hızlandı Mart sonunda %41,5 olan TL mevduat oranı 3 Mayıs’ta %44,3’e yükselirken, KKM oranı %14,7’den %14,3’e, yabancı para mevduat oranı %43,8’den %41,4’e geriledi. Kur Korumalı Mevduatlar (KKM) geçen hafta 24,9 milyar TL geriledi. Son düşüşle birlikte KKM 2,23 trilyon TL’ye geriledi.

Böylelikle son dönemde sınırlı kalan düşüş ivmesi geçen hafta hızlanmış oldu. KKM ile birlikte döviz mevduatlarında da gerileme izlendi. Bankacılık sektörünün toplam mevduatı (bankalar arası dahil) 3 Mayıs ile biten haftada 171 milyar 984 milyon 126 bin lira azalışla 16 trilyon 149 milyar 218 milyon 258 bin liraya indi. Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 0,87 düşüşle 9 trilyon 3 milyar 578 milyon 380 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 2,13 azalışla 6 trilyon 369 milyar 217 milyon 795 bin lira oldu. Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında, parite etkisinden arındırılmış veriler göz önünde.

Tüketici kredilerinde artış sürdü

3 Mayıs haftasında TL kredi artışı hız kestiği görülüyor. Ticari kredilerde gerileme sürerken yabancı para kredi artışındaki ivmelenmenin devam ettiği görüldü. Bu kapsamda bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 36 milyar 243 milyon lira artarak 13 trilyon 133 milyar 899 milyon liraya yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan haftalık bültene göre, Tüketici kredilerinin tutarı, 3 Mayıs itibarıyla 7 milyar 977 milyon lira artışla 1 trilyon 647 milyar 172 milyon liraya yükseldi. Söz konusu tutarın 444 milyar 739 milyon lirası konut, 90 milyar 600 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 111 milyar lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 2 milyar 391 milyon lira artarak 1 trilyon 620 milyar liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 1,3 artışla 1 trilyon 412 milyar liraya çıktı. Bireysel kredi kartı alacaklarının 558 milyar 67 milyon lirasını taksitli, 854 milyar 764 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

TCMB rezervleri 2,7 milyar dolar arttı

Merkez Bankasının, toplam rezervleri, 3 Mayıs haftasında bir önceki haftaya göre 2 milyar 775 milyon dolar artarak 126 milyar 855 milyon dolara çıktı. Buna göre, 3 Mayıs itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 4 milyar 181 milyon dolar artışla 69 milyar 148 milyon dolara yükseldi. Bu dönemde altın rezervleri 1 milyar 406 milyon dolar azalışla 59 milyar 113 milyon dolardan 57 milyar 707 milyon dolara geriledi. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 3 Mayıs haftasında 126 milyar 855 milyon dolara çıktı.

Yabancı’dan iki haftada 1,4 milyar dolarlık alım

Hissede de alışa geçen yabancının tahvil alımı 3 Mayıs haftasında da devam etti. Yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle 309 milyon dolar dolarlık hisse aldı. Böylece yabancı son iki haftada 1 milyar 364 milyon dolarlık tahvil alımı gerçekleştirdi. Yurt dışında yerleşiklerin DİBS alımları net 25,9 milyon dolar, net DİBS (Teminat) alımları 24,8 milyon dolar oldu. DİBS işlemi gerçekleşmezken, şirket borçlanma senetleri alıları da net 52,1 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir