Gençleri tehdit ediyor: Elektronik sigara kullananlar dikkat

Akkoyunlu: Elektronik Sigaraların Sağlık Üzerindeki Tehlikeleri

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, elektronik sigaraların sağlık için ciddi riskler oluşturduğunu vurguladı. Prof. Dr. Akkoyunlu, elektronik sigaraların içeriği hakkında net bilgiler olmamasının ve yan etkilerinin tam olarak bilinmemesinin bu cihazları daha da tehlikeli hale getirdiğini belirtti. Özellikle akciğer hastalıklarına neden olabileceği uyarısında bulunan Akkoyunlu, gençlerde yoğun kullanımının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.

Elektronik Sigaraların Olası Etkileri

Akkoyunlu, elektronik sigaraların vücutta çeşitli hasarlara yol açabileceğini söyledi. Alerjik reaksiyonlardan ölümcül organ yetmezliklerine kadar geniş bir yelpazede sorunlara sebep olabileceğinin altını çizen Akkoyunlu, akciğer hastalıkları ve astım benzeri semptomlara neden olabileceğini ifade etti. Gençlerde görülen yoğun kullanımın özellikle akciğerde ve kalpte ciddi hasarlara neden olduğuna dikkat çekti.

Uzun Vadeli Etkiler

Elektronik sigaraların uzun dönemdeki etkilerinin henüz tam olarak anlaşılamadığını belirten Akkoyunlu, Covid-19 ile benzer ağır klinik tablolara yol açabileceğini dile getirdi. Elektronik sigara kullanımının bazı kişilerde alerjik reaksiyonlarla sınırlı kalırken, bazılarında ölümcül solunum yetmezliklerine kadar ilerleyebileceğini belirtti.

Yasal Düzenlemelerin Önemi

Prof. Dr. Akkoyunlu, elektronik sigaraların sigara gibi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak yasal düzenlemelerin şart olduğunu belirtti. Özellikle gençleri korumak adına okul çevrelerinde satışının yasaklanması, 18 yaş altına satılmaması ve ürünlerde uyarıların bulunması gerektiğini ifade etti. Gençlerin bu tür tehlikeli maddelerden korunması gerektiğini vurguladı.

Related Posts

Bakan Memişoğlu: Özellikle çocuklarımızı aşıdan esirgememeliyiz

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Özellikle küçük yaşta aşılanmayla, belli yaşta eğer kronik hepatit hastalığı varsa bunun tedavisini sağlayarak ve başkasına bulaşmasını engelleyerek Türkiye’nin bu hastalıktan kurtulması gerekiyor” dedi.

Mor besinlerin farkı

Antosiyanin; bitkilere mavi, mor ve kırmızı renkleri veren doğal pigmenttir. Bu sayede meyve sebzeler çok güçlü antioksidanlara dönüşür. Kalpten, kan basıncını düşürmeye ve kanser riskini azaltmaya kadar birçok faydası olan bu yiyecekler günlük beslenmeye eklenmelidir.

‘Artık kalp, damar hastalıkları daha fazla insanı hayattan koparıyor’

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’deki her 100 ölümden 36’sı dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, “Artık kanser değil, kalp damar hastalıkları daha fazla insanı hayattan koparıyor. Koroner arter hastalığı, kalbi besleyen damarlarda gelişen sertlik ve tıkanıklıkla ortaya çıkıyor” dedi.

Kahveye protein tozu atıp içiyorlar! Jet hızıyla yayıldı: ‘İlk sinyali böbrek ve kalpte verir’

Protein tozunun ne kadar doğru kullanıldığı hâlâ tartışma konusuyken, sade kahveyle karıştırılarak hazırlanan ‘Proffee’ akımı tüm dünyada hızla yayıldı. Sosyal medyada farklı tariflerle paylaşım rekorları kıran bu trend, özellikle sabah aç karnına tüketilmesiyle dikkat çekiyor. Ancak uzmanlar, bu popüler içeceğin sanıldığı kadar masum olmadığını söylüyor.

Hormon tedavisine 21 yaş sınırı geldi: Gençlerde telafisi mümkün olmayan hasarların önüne geçecek düzenleme

Bilim Komisyonu tavsiye etti, Bakanlık uygulamaya koydu… Sağlık Bakanlığı, Bilim Komisyonu’nun tavsiye kararıyla önemli bir düzenlemeye imza attı. Cinsiyet hoşnutsuzluğu (disforisi) yaşayan bireylerde kullanılan ergenlik baskılayıcı ilaçlar ve hormon tedavileri artık 21 yaş altındaki kişilere uygulanamayacak.

50 binde bir görülüyor: Gürcü hastanın skolyoz eğriliğini Türk hekimler iyileştirdi

Skolyoz eğriliği nedeniyle tedavisi için Gürcistan’dan Türkiye’ye gelen Juna Bakhtadze Türk hekimleri sayesine hayata tutundu. Ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Samet Erinç, “Hastamızın skolyoz açısının yaklaşık 110 derece olduğu tespit ettik. Bu, toplumda çok nadir görülen, 50 ila 60 binde bir diyebileceğimiz cerrahi sınıra ulaşmış bir eğriliktir. İki seans şeklinde 10-11 saatlik bir operasyonun sonucunda hastamızı ameliyat ettik. Şu anda hastamız gayet sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürebilir. Yürümesi düzeldi, hayata yeniden dönmüş gibi oldu. Bu gibi durumlarda erken teşhis çok önemli” dedi.